22 Eylül 2015 Salı

Harrogate, İngiltere

Küçük, sevimli Harrogate'den selamlar.

Aslında burayı ziyaretimiz Ağustos ayındaydı ama ne var ki fırsat bulup daha önce yazamadım.

Havası suyuyla tam bir İngiliz şehri ve üçüncü defa gelişimizde de yine çok beğendim.

Özellikle o Bettys yok mu...

Harrogate


Bettys Cafe, Kuzeyin Kensington'ı olarak bilinen Harrogate'in yıldızı bence.

Yemeklerinden servis takımlarına, dekorasyonundan çalışanlarının kıyafetlerine kadar İngilizlerin meşhur çay saati keyfi için biçilmiş kaftan.

Biz de o sıralar kutlama yapmak için yer düşünüyorduk ki aklımıza burası geldi.

Atladık arabaya, bir buçuk saatte hop Harrogate'deyiz.

Harrogate
Harrogate

Hemen 1919 yılından beri hizmet veren Bettys'e gittik. Şansımıza kapıda çok sıra yoktu, aşağı yukarı 15 dakikaya oturduk yerimize.

Envai çeşit çay ve pastaya klasik müzik dinletisi de eşlik edince zamanın nasıl geçtiğini anlamadım bile.

Cafeden sonra çıktık şehri turlamaya; önce meydandaki parka uğradık, ardından da sokak aralarına.

Hatta dolanırken yeni restore edilmiş bir Türk hamamıyla bile karşılaştık.

Harrogate
Harrogate
Harrogate
Harrogate
Harrogate
Harrogate

Burası antika dükkanları, sevimli cafeleri, çay saati meraklısı sakinleri, hamamı, parkları ve Viktorya döneminden kalma binaları ile görülesi bir yer. Öyle ki...

Charles Dickens, 1858'de Kuzey Yorkshire'ın bu şehrini ziyaret ettiğinde Harrogate için "En tuhaf hayatları yaşayan en garip insanların olduğu en acayip yer..." demiş.

Neyse ki biz oradayken bir ilginçlik, bir acayiplik görmedik. Ama tabii bilemem.

Varın kendiniz görün, bakalım Charles'la aynı fikirde olacak mısınız?

Hiç yorum yok: