Yakın çevremizi tanıyalım turlarımızda yeni durağımız Rother vadisi.
Hava şansımıza bulutlu ve biraz griydi o yüzden fotoğraflar da bundan nasibini aldı.
Ama yazın ortasındaki sonbahar havasına aldanıp da parkı yabana atmamak lazım.
Havaya rağmen kocaman yemyeşil alana yayılan bu park kendini bize sevdirdi.
Parkın içinde çok güzel bir göl var.
Gölün etrafı piknik yapmaya biçilmiş kaftan. Aynı zamanda çevresinde gezinmek veya spor yapmak için yürüyüş parkuru var.
Gölün kendisi de çok hareketli; deniz bisikleti, yelkenli, kürek, kano, rüzgar sörfü, su kayağı, wakeboard ne ararsanız var.
İstanbul'da yelkenli yapmaya hiç yanaşmayıp İngiltere'nin denizden en uzak noktasında yelken dersi almaya karar verince ben soluğu burada aldık.
Parka girince ilk önce yelken kulübüne gidip yelken dersleriyle ilgili bilgi edindik.
Çeşitli seviyelere göre eğitim programları varmış. Hatta istersek kendimiz de kiralayıp gölde keyif yapabilirmişiz. Gayet ilgili ve bilgili gözüküyorlardı.
Yüzme dışında hiç su sporlarıyla ilgilenmeyen ben biraz heyecanlandım. Hani kanoya binmişliğim var ama benimki spordan çok pazar gezmesi tadında oluyordu. O yüzden nasıl olacak bilmiyorum.
Ama bakalım, belki gözüm yer de yelken yapmaya kalkışırsam detayları paylaşırım.
Kulüpte işimizi hallettikten sonra gölün etrafında gezinmek istedik.
Hemen oracıkta park etmiş dört tekerlekli turuncu bisikletler dikkatimizi çekince dedik bunu denememiz lazım.
Saatlik kiralanan oyuncaktan hallice bisikletlerden bir tanesine geçip başladık turumuza.
Gayet basit mekanizmalı bir araçmış bu, suspansiyon falan hak getire.
Biz böyle Ankara ekspresi gibi takur tukur sesleriyle gölün etrafını bir saatte tamamladık.
Ama size diyeyim, beklemediğimiz kadar eğlendirdi bizi.
Oturduğumuz yerden pedal çevirmek ne kolaymış. Tabii aralarda biraz kaytarmış da olabilirim.
Kah orda kah burada fotoğraf çeke çeke, gölün içinde wakeboard yapanları, etrafında koşanları, köpek gezdirenleri seyrede ede, vakit nasıl geçti anlamadık.
En yakın zamanda tekrar gidip bir tur atsak hiç fena olmaz.
Bu sefer piknik sepetimizi de alırız yanımıza.
Çekeriz son model turuncu aracımızı göl kenarına, kurarız pikniğimizi, güneş de varsa oh tadından yenmez...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder