13 Ocak 2015 Salı

Sinop, Türkiye


Ve Anadolu'nun en kuzeyi Sinop'tayız...

Sinop Gezi Rehberi Notlari Karadeniz Turkiye

Sinop'a gelişimiz akşama kaldığından o gün şehri gezmedik; doğru otogardan bir minibüse atlayıp Erfelek ilçesine gittik. Erfelek'te bizi ailemiz karşıladı; oradan da aracımıza binip köyümüze doğru yola çıktık.

Erfelek'in merkezinden çıkıp ağaçlık yollardan geçtik; dağların arasında, ormanın içinde sevimli bir köye geldik.

Eşimin ailesinin evine vardığımızda iyice karanlık olmuştu. Haziran olmasına rağmen hava da serindi. Salonda çatur çutur soba yanıyordu. Bayılıyorum şu Karadeniz'in köy hayatına, ormanın, odun ateşinin sesine ve kokusuna...

Ertesi günümüz bahçede köy kahvaltısı ile başladı. Sonra ver elini Sinop şehir turu.

Sinop şehir merkezi çok büyük değil, hatta yollarda trafik ışığı bile olmayan bir şehrimiz! (Kırmızı ışık ihlali diye bir ceza yok.)

Arabayla merkezde hızlıca tur attıktan sonra park ettik. Önce Sinop'un meşhur nokulu tadılacak.

Örnek Mantı'ya gidip bol cevizli, üzümlü, gül gibi sarılmış böreğimizi aldık. Sahildeki sıra sıra çay bahçeleri ana baba günü, hepsi de kalabalık, birini beğenip oturduk. Çaylarımız geldi. Nokulu tadacağım... Senelerdir nokulun lezzetini, cevizini, üzümünü dinlerim eşimden. Nokul deyince bana birşey ifade etmezdi, kaldı ki daha önce hiç duymamıştım, cahillik işte. Bu ne güzel birşeymiş, bu kadar senedir hangi kayanın altında yaşıyormuşum bilmiyorum. Çayla beraber yumuldum, yedim yuttum.

Çay bahçesinden sonra şehrin sokaklarında dolandık.

Tarihi bir bina görmeyeyim hemen fotoğrafını çekmek istiyorum. Aşağıdaki 1986'ya kadar kullanılan il jandarma komutanlığı hizmet binası.

Sinop Gezi Rehberi Notlari Karadeniz Turkiye

Tarihi Adalet Binasından meydana ve çok da tarihi olmayan binalara bakış.

Sinop Gezi Rehberi

Ptt binası, Sinop'ta yaşayan azınlıklar tarafından yapılmış. Ne zaman yapıldığı bilinmiyor, önceleri lise olarak kullanılmış, 1913 yılında restore edilip Ptt'ye devredilmiş. Şimdilerde ise Atom Enerjisi Kurumu Bilgi Merkezi olarak kullanılıyor.

Sinop Gezi Rehberi Notlari Karadeniz Turkiye

Sırada 1262 tarihinde Selçuklu veziri Süleyman Pervane tarafından yapılan Pervane medresesi var. Medresinin içindeki el sanatları çarşısını gezdik. Yöreye özgü el işlerinin hepsi birbirinden güzel. Tek katlı medresenin açık avlusunun ortasında sekizgen bir şadırvan bulunuyor.

Çeşitli dükkanlar var avluda. El işlerinin sergilendiği bir odaya girdik. Örnek dokuma tezgahı karşıladı bizi. Duvarlarda el emeği göz nuru Sinop işleri: keten bezi, el nakışı, dantel ve yöresel el ürünleri. Kız Meslek Lisesi ve Halk Eğitim Müdürlüğünde üretilerek medrese içinde satılıyorlar.

Sinop Gezi Rehberi Notlari Karadeniz Turkiye

Durağan mahramasına bayıldım, özellikle soldakinin renkleri ve motifi çok güzel, yapanın eline sağlık. (Mahrama el tezgahlarında, pamuk ipliğinden dokunan 45x100 cm boyutunda örtüler.)

Sinop Gezi Rehberi

Medreseden çıkıp karşısındaki Alaaddin Camisine geçtik. 1214 yılında Sinop’un fethinden hemen sonra yapıldığı düşünülen caminin evkaf kayıtlarında Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykubat’a ait olduğu yazılıymış.

Sinop Gezi Rehberi

Bugünün son tarihi binası da 1923 yılında kız okulu olarak yapılan daha sonra ortaokul olan ve 1935 yılında ilkokul olarak faaliyete geçen Cumhuriyet ilkokulu.

Sinop Gezi Rehberi

İlkokuldan devam edip köylülerin ürettiklerini sattıkları kapalı pazara uğradık. Neler yok ki pazarda: dut, çilek, erik, kiraz, bıldırcın yumurtası, sebze, meyve; gözüm döndü; ne varsa topladım. (Yaz meyvelerini demesi bile aklımı aldı, şu anda sadece erik istiyorum!)

Elimiz kolumuz dolu arabaya atlayıp köye döndük. Hava henüz aydınlıktı, yemek de hazır değildi, biz de fırsattan istifade yürüyüş yaptık.

Evlerin etrafı ekip biçmelik arazi, ilerisi de orman. Buraları kestanesiyle meşhur, heryer kestane ağacı. Haziran ayı olduğundan hepsi çiçek açmışlardı.

Büyük halanın bahçesine gittik, kırk kilit otu (gümüş otu) ve ebegumeci topladik. Karadeniz'in olmazsa olmazı mısır ve çeşit çeşit başka otlar, sebzeler dikilmişti bahçeye. Köyde kiraz ve ceviz de var ama baharda don vurduğundan çiçekleri yanmış, bu sene kiraz ve ceviz olmayacakmış.

Bağ bahçe gezip, bilumum ot topladıktan sonra eve döndük. Hava serin olduğundan yemekleri içeride odun ateşiyle ısınan evimizde yedik.

DSC_0765
DSC_0768